02-06 Eylül 2013 Forex Piyasası Haftaya Bakış Analizi

Ayrıntılı Ekonomik Takvim bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.

Makro-Ekonomik Gelişmeler

“Piyasada geçtiğimiz haftanın başlıkları”

Geride kalan hafta, küresel piyasalarda hem ekonomik faktörlerin hem de politik ve siyasi gelişmelerin varlık fiyatlarına yön verdiği bir işlem dönemi oldu. FED’in iki gün sürecek ve 18 Eylül’de sonlanacak toplantısında parasal genişlemeye ilişkin alacağı kararlar merakla beklenirken, Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı gerekçesi ile ABD ve müttefiklerinin, Orta Doğu ülkesine askeri müdahalede bulunacakları yönündeki haberler piyasalarda sert dalgalanmaların gerçekleşmesine yola açtı.

Piyasa katılımcıları haftaya FED kararlarına ilişkin ipuçları vereceği beklenen ABD’nin verileri ile başlarken, Pazartesi gecesi Suriye’ye askeri bir müdahale yapılabileceğini ima eden açıklamaları ile ABD Dışişleri Bakanı John Kerry gündeme damgasını vurdu. Bu beyanatın ardından, İngiltere’den Çin’e, Rusya’dan Fransa’ya kadar hafta boyunca siyasi liderlerin konuya ilişkin açıklamaları tüm finansal araçların değerinde etkili oldu. İngiltere, halka karşı kimyasal silah kullandığını iddia ettiği Suriye Hükümeti’ne karşı askeri müdahale konusunda basında oldukça fazla yer alırken, ada ülkesinin meclisinde yapılan oylamada müdahale konusunda hükümete yetki verilmediği görüldü.

ABD’nin ve diğer büyük ülkelerin önümüzdeki hafta Suriye konusundaki tutumları dikkatle takip edilecekken, Ağustos ayının son işlem günlerinde ABD ekonomisinin yılın ikinci çeyrekteki büyümesi yukarı yönlü %2.5’e (GDP) revize edildi. Piyasa katılımcılarının hafta içi işlemler devam ederken, yönünü Suriye’den, yeniden ekonomik faktörlere çevirmesi ile FED’in tahvil alım miktarını azaltacağı beklentilerinin güçlenmesine neden olan GDP rakamı, haftanın önemli faktörleri arasında yer aldı.

 “Yeni haftada öne çıkanlar”

Siyasi gerginliğin daha fazla ön plana çıktığı geçen haftanın ardından Eylül ayının ilk haftasında piyasaları tam bir veri yağmuru bekliyor. Son derece önemli birçok kritik ekonomik göstergenin yanında merkez bankası kararları ve G-20 toplantısı yeni işlem dönemi son ayların en yoğun haftası olarak dikkat çekiyor. ABD’den ise her ayın ilk haftasında olduğu gibi tarım dışı istihdam değişimi ve işsizlik oranı rakamları, diğer veriler ile birlikte dikkatle incelecek. Kritik FOMC toplantısı öncesindeki son istihdam piyasası rakamları olmaları bu göstergelerin önemini bu hafta bir kat daha artırıyor.

 “Merkez bankalarının kararları piyasaları çalkalayabilir”

Avustralya, Kanada, Japonya, İngiltere ve Avrupa merkez bankalarının faiz ve para politikası beyanatları bu hafta tüm finans dünyasının ilgilisi üzerine çekecek önemli kalemler arasında yer alıyor. Kendi para birimlerinin üzerinde sert hareketlerin gerçekleşmesine neden olabilecek bu kararlar, yatırımcılar tarafından dikkatle analiz edilecek.

Geçtiğimiz ay faiz indirimine giden Avustralya Merkez Bankası’nın ardından, dikkatler, politikalarında bir değişiklik yapılmaması beklenen Japonya ve İngiltere merkez bankalarında olacak. Ancak ECB ve Başkanı Draghi’yi bu konu başlığının atında ayrı bir yere koymak faydalı olacaktır. G-20 toplantısında politikalarına bir kez daha destek arayacak BOJ ve ileriye yönelik rehberlik yapmasına rağmen uzun dönemli düşük faizler konusunda piyasaları ikna etmekte zorlanan yeni BOE Başkanı Mark Carney, ECB öncesinde gündemi meşgul edecek. Aynı gün 15:30’da ise ECB Başkanı Draghi’nin konuşmasını piyasa katılımcıları büyük bir dikkatle takip edecek.

Euro Bölgesi’nden gelen son olumlu ekonomik göstergeler ile faiz indiriminden uzaklaşacağı veya bu hamleyi ilerleyen aylara öteleyebileceği düşünülen ECB’nin politikalarında bu ay da bir değişiklik yapması beklenmiyor. Ancak, Draghi’nin faizler konusunda kullanacağı ifadeler yine Euro’nun değeri açısından yakından takip edilecek. Başkan’ın, ekonomik verilerin henüz istenen düzeye ulaşmadığını ifade ederek, ECB’nin için en düşük faizin %0.50 olmadığı yeniden dile getiren bir beyanatta bulunmayı tercih etmesi kıtanın ortak para biriminde sert değer kayıpları gerçekleşmesine neden olabilir. Bununla birlikte, %0.3 GDP rakamı ile tarihinin en uzun resesyonundan çıktığı görülen Euro Bölgesi’nin, bu rakamın Çarşamba günü yayınlanacak revize edilmiş halinden sonra Başkan Draghi, Bölge’deki ekonomik iyileşmeyi işaret ederek bir konuşma yaparsa, faiz indirimi ihtimalinin daha da azaldığı düşüncesini destekleyerek, Euro’da sert yükselişler görülebilir.

“ABD’nin kritik verileri piyasalarda yönü tayin edebilir”

Bu hafta piyasalarda derin dalgalanmalara neden olabilecek birçok veri mevcut. Ekonomi takviminde Kanada’nın yanında, İngiltere’den gelecek PMI rakamları da büyük önem taşımaktadır. Ancak piyasa katılımcılarının aylardır fiyatladıkları ve merakla beklenen, FOMC’nin Eylül toplantısından önce, kararlarında etkili olabilecek tarım dışı istihdam değişimi ve işsizlik oranı verileri, ülkeden gelecek ISM rakamlarının önünde, son derece yüksek bir önem derecesine sahip.

FED’in tahvil alım miktarını Eylül ayında kısmaya başlayacağı beklentileri piyasalarda giderek ağırlık kazanırken, olumlu gelen ABD verileri de FOMC yetkililerinin, artık parasal genişlemenin yavaşlatılması gerektiği tarafındaki görüşlerini de daha cesur dile getirebilmelerine olanak vermeye başladı. Küresel yatırımcılar ise FED’in artık piyasalara daha az para vereceği endişeleri ile mevcut durumlarında güncellemeler yapmayı tercih ettiler. Bu paralelde gelişmekte olan ülkelerden hızlı bir fon çıkışı görülürken, söz konusu ülkelerin para birimlerinde de sert değer kayıpları görüldü. Türkiye’de cari açığı yüksek gelişmekte olan bir ülke olarak bu sermaye hareketlerinde nasibini alan ülkeler arasında yer aldı.İşte bu gibi birçok neden ile tüm dünya ekonomileri için büyük bir önem taşıyan FOMC’nin kritik kararlar vermesi beklenen Eylül toplantısından önce açıklanacak olan tarım dışı istihdam ve işsizlik oranı verileri, piyasaların yaklaşık on iş günü boyunca yapacakları fiyatlamanın yönünde belirleyici rol alabilir.

Tarım dışı istihdam rakamlarına göz atıldığında, geçen ay hayal kırıklığı yaratan rakamın arından bu kez bir miktar toparlanmanın gelmesinin beklendiği görülüyor. 181 bin yeni Amerikalının Ağustos ayından iş bulmuş olmasını öngören rakamın tahminlerin altında olumsuz gerçekleşmesi Dolar’da düşüşlere neden olabilecekken, verinin tahminlerin üzerinde açıklanması ABD’nin para biriminde sert değer kazanımlarına yol açabilir.

İşsizlik oranı incelendiğinde ise, geçen ay sürpriz yaparak tahminlerden daha fazla düşen verinin bu kez bir değişiklik göstermemesinin beklendiği görülüyor. Öncelikli olarak yatırımcılarının dikkatinin tarım dışı istihdam verisinde olmasına rağmen işsizlik oranında görülebilecek farklılıklar, piyasalarda oldukça fazla etki yaratabilir. Tahminlerin altında olumlu açıklanacak bir işsizlik oranı Dolar’ın değer kazanmasını sağlayabilecekken, verinin olumsuz yönde öngörülenin üzerine çıkması, ülkenin para biriminde kayıplara neden olabilir. Ancak işsizlik oranının olumlu ya da olumsuz, beklenti rakamından büyük farklılıklar ile gerçekleşmesi (Örneğin Beklenti:%7.4, Açıklanan:%7.0) halinde, verinin Wall Street endekslerinde fiyatlanabilir. Yatırımcıların bu noktaya dikkat etmesi gerekmektedir.

EUR/USD ANALİZİ

“EURUSD’da hedef 1,40 mı yoksa 1,20 mi?”

Trader’ların çoğunu tatilde olduğu Ağustos ayını sonlandırmış bulunmaktayız. Yeni aya başladığımız bugün aslında piyasaların en yoğun ve kritik ayına girmiş bulunmaktayız. Çünkü bu hafta’dan itibaren başlayan ve ayın son haftasına kadar gelecek önemli makro-ekonomik veriler EURUSD paritesinin 1,40 mı yoksa 1,20 mi seviyesini hedefleyeceği konusunda net sinyaller verecektir. Bu bağlamda Eylül ayındaki hareketliliğe ve bu hareketliliğine nedenlerine dikkat etmek gerekmektedir. Bu haftayı dikkatle takip ettiğimizde ECB başkanı Draghi’nin gerçekleştireceği basın açıklaması ve ABD Tarım dışı istihdam ile İşsizlik oranı verileri haftanın en net hareketlerinin oluşacağı haberler olarak belirlenmiştir.

“1,3450 seviyesi altında satış baskısı devam etmektedir”

Teknik olarak EURUSD paritesini incelediğimizde haftalık grafikte gerek bollinger bandın üst noktası gerekse demark kanalının üst noktası olarak belirlediğimiz 1,3450 bariyeri altında kaldığı müddetçe aşağı yönlü hareketlerin devam etmek isteyeceğini söyleyebiliriz. Uzun vadeli olarak EURUSD paritesini incelediğimizde her seferinde 1,34**’lü seviyelerden satış baskısına maruz kalmış ve bu durum satıcıların daha baskın olduğunun bir kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Düşüşlerin devamı için 1,3180 altında kalması şart”

Uzun vadeli kritik seviyeler sonrasında kısa ve orta vadeli görünüme bakacak olursak karşımıza fibonacci %50’lik düzeltme noktası olan 1,3180 ile bollinger bandının orta kanal noktası olarak belirlediğimiz 1,3125 desteği önemli bir yere sahiptir. Burada düşüşlerin devam edebilmesi için 1,3180 seviyesi altında günlük kapanış yahut gün içi 1,3125 desteğinin kırılması gerekmektedir. Bu şart sağlanırsa EURUSD paritesi bollinger bandının alt noktası ve aynı zamanda da demark trendline kanalının alt noktası olarak belirlediğimiz 1,28 seviyesinin test edilme isteği güçlenecektir. Aksi takdirde yani EURUSD paritesinin 1,3180 seviyesi üzerinde günlük kapanışlarına ya da 1,3125 desteği üzerinde kalmayı sürdürmesi durumunda ise yeniden 1,3450 bariyeri test edilmek istenecektir.

NOT: Belirlediğimiz olası ve alternatif senaryolarda ilgili seviyelerin test edilebilmesi için bu hafta gelecek olan verilerin piyasa üzerinde sert hareketler gerçekleştirmesi ile oluşacaktır. Bu bağlamda da haftalık makro-ekonomik gelişmeler dikkatle takip edilmelidir.

Pivot: 1,3450

Destek; 1,3125-1,2960-1,2800

Direnç;  1,3315-1,3450-1,3600

eurusd

GBP/USD ANALİZİ

“1,5745 bariyeri altında kalmaya devam etmektedir”

Uzun bir süredir GBPUSD paritesi için 200 haftalık basit hareketli ortalama olan 1,5745 bariyerinin önemli olduğunu, bu bariyer altında kaldığı müddetçe satış baskısının devam etmek isteyeceğini sizlerle paylaşmıştık. GBPUSD paritesi belirlediğimiz bariyer altında hareketlerine hafta içi hareketlerine devam etmiş ve bu tutum paritenin hafta içerisinde 1,5420 seviyesine kadar gerilemesine katkı sağlamıştır. Uzun vadeli olarak baktığımızda 1,5745 bariyeri hala daha önemli bir seviye olmakla birlikte uzun vadeli olarak düşüş baskısının devam etmesine katkı sağlayacaktır.

“Kısa ve orta vadeli düşüşlerin devamı için 1,5410 desteğinin kırılması gerekmektedir”

Geride bıraktığımız hafta gerçekleştirilen satış baskısı ile birlikte 1,5427 seviyesine kadar gerileyen GBPUSD paritesi tekrar bu seviyeden toparlanarak günü ve haftayı 1,55 seviyesinde kapatmayı başarmıştır. Yeni hafta ile beraber düşüşler kaldığı yerden devam eder ve bu tutum GBPUSD paritesinin fibonacci %61,8 düzeltme noktası olarak belirlediğimiz 1,5410 desteğini kırmasını sağlarsa satış baskısı yeniden teyit edilecektir. ( Ya da 200 günlük basit hareketli ortalama olan 1,55 seviyesi altında en az iki gün art arda günlük kapanış) Böyle bir durumda paritenin 1,53 ile 1,52 seviyelerini test etmesi kaçınılmaz olacaktır. Aksi takdirde yani GBPUSD paritesi fibonacci %61,8 düzeltme noktası olarak belirlediğimiz 1,5410 desteğini kıramazsa yeniden 1,5745 seviyesine kadar yükselişler gözlemlenecek ve uzun vadeli olarak yeniden karar vermek isteyecektir.

Pivot: 1,5745

Destek; 1,5410-1,5300-1,5200

Direnç; 1,5625-1,5745-1,5855

gbpusd

USD/JPY ANALİZİ

USDJPY paritesini incelediğimizde uzun bir süredir kanal içerisinde hareketlerine devam etmektedir. Geride bıraktığımız hafta 96,80 seviyesine kadar gerileyerek kanalın altını test eden ancak kıramayarak tekrar yukarı yönlü çıkış gerçekleştiren parite hafta içerisinde 98,50 seviyesini test etti ve kanalın üst noktası olarak belirlediğimiz 98,85 seviyesine yaklaşmayı başarmıştır. Bu bağlamda da parite de daha net hareketlerin devamı için belirlediğimiz seviyelerin dışına çıkmasını beklememiz gerekmektedir. Orta ve uzun vadeli olarak yükseliş beklentimizin devam ettiği parite de 98,85 bariyeri üzerinde kalıcı bir şekilde tutunmayı sağladığı zaman yükselişlerin devam edeceği sinyalini alacağımız gibi 99,95 ve 100,65 seviyelerinin test edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Aksi takdirde yani paritenin 98,85 bariyeri altında kalması durumunda kanalın alt noktasına doğru yeniden atak gerçekleşmek isteyecek ve yeniden karar aşamasına geçecektir. Bu bağlamda da bu hafta önce 98,85 daha sonra da 96,80 desteği dikkatle takip edilmelidir.

Pivot: 96,80

Destek: 97,60-96,80-95,80

Direnç: 98,85-99,95-100,65

usdjpy

USD/TRY ANALİZİ

“Gözler gelişmekte olan merkez bankaları müdahalelerinde”

Dolar’ın küresel piyasalarda diğer para birimlerine karşı değerlenme isteği, Türkiye’de BİST endeksinde gerçekleşen satışlar nedeniyle TCMB’nin gerçekleştirmiş olduğu döviz müdahalelerinin yetersiz gelmesi, Ortadoğu gerginliğinin Türk lirası üzerindeki olumsuz etkisi USDTRY paritesinin 2,07 seviyesinin üzerine çıkmasını sağladı ve hafta içerisinde 2,0725 seviyesine kadar çıkış gerçekleşmesini sağlamıştır. TCMB başkanı Erdem Başçı son toplantısında ülke ekonomisi için olumlu ve çarpıcı ifadeler yer vererek sadece döviz müdahaleleri ile kur üzerindeki baskıyı hafifletmeyi ve paritenin yeniden 1,92’li seviyelere gerileyebileceğini ifade ederek önemli bir sinyal vermişti. Hafta sonu yayınlanan haberde Hindistan başta olmak üzere gelişmekte ülkelerin merkez bankalarının ortak gerçekleştireceği olası müdahalelerle Dolar üzerindeki baskının hafifleteceği ihtimali üzerinde durulması, TCMB’nin de böyle bir müdahaleye ortak olacak mı ihtimallerini de gündeme getirmektedir. Bu bağlamda da bundan sonraki süreçteki olası müdahalelere dikkat etmek gerekmektedir.

Teknik olarak baktığımızda 1,9730 desteğinin önemli olduğunu, kur’un bu destek noktası üzerinde kalmayı sürdürmesi durumunda müdahalelerin bir işe yaramayacağını ve paritenin yükseliş trendinde yukarı yönlü çıkışlarına devam etmek isteyeceğini söyleyebiliriz. Makro-ekonomik gelişmelerinin yoğun olduğu bir ortamda özellikle USDTRY gibi paritelerde bekle-gör politikasını uygulamak ve piyasalarda net işlem fırsatları oluşana kadar avını bekleyen aslan misali sabırlı olmak en önemli işlem stratejisi olarak belirlenmiştir.

Pilot: 1,9730

Destek; 2.0180-2,0000-1,9730

Direnç; 2,0510-2,0725-2,0920

usdtry

HAM PETROL ANALİZİ

ABD’nin Suriye’ye gerçekleştirilecek olası askeri operasyonu düşüncesi, bu düşüncesine karşın İngiltere, Fransa ve İsrail gibi ülkelerin de desteğini bulması savaş senaryolarının oluşmasına katkı sağlamış ve bu durum enerji ile emtia fiyatlarının yükselmesini sağlamıştır. Dün ham petrol fiyatları bu tür spekülasyonlar ile 112,20 seviyesine kadar yükselmiş ve ardından gerçekleştirdiği tepki satışları ile 106,70 seviyesini test etmiştir. Kar realizasyonları + tepki satışlarının oluşmasının en önemli etkenlerinden birisi her ne kadar Suriye problemi gündemde olsa da askeri operasyon düşüncesinin söz ile kalması ve herhangi bir uygulamaya geçilmemesi olası geri çekilmeleri destekleyen en önemli strateji olarak belirlenmiştir.

Teknik olarak baktığımızda uzun vadeli olarak 115 seviyelerine kadar çıkışların oluşabilme ihtimalleri hali hazırda mevcut olduğunu ancak temel verilerin belirsizliği bu çıkışları engellediğini söyleyebiliriz. Savaş senaryolarının devam etmesi teknik olarak beklediğimiz yükseliş beklentisinin birbirini desteklemesini sağlayarak 115 seviyesinin hedeflenme ihtimalinin güçlü olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak şuanda özellikle de orta ve uzun vadeli olarak yükseliş trendinde hareketlerin devam ettiğini ve bu bağlamda da olası geri çekilmelerde 100,50 desteğinin dikkatle takip edilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. 100,50 desteği üzerinde kaldığı müddetçe yukarıda belirlemiş olduğumuz 115 seviyesinin hedeflenme ihtimali güçlenecektir.

Pivot; 100,50

Destek:  105,10-103,00-100,50

Direnç:  109,00-110,50-112,20

petrol

ALTIN ANALİZİ

Altın fiyatlarının 1.795 seviyesinden başlatmış olduğu satış baskısının 1.180 dolar seviyesinde son bulduğu ve akabinde bu seviyeden güç alarak 1.432 seviyesine kadar yükseldiği gözleniyor. FED’in parasal genişlemeyi azaltacağı ile ilgili kararsızlığı ve Ortadoğu ile ilgili gerginlik Altın fiyatlarının bu çıkışını destekledi. Ancak geçtiğimiz hafta ABD’den gelen olumlu büyüme oranı (GDP) verisi yaşanılan çıkışlardan sonra 1392 seviyesine kadar kar realizasyonları gerçekleştirmesini sağladı.

Peki, bundan sonraki süreçte Altın fiyatlarında yukarı yönlü hareketler devam edecek mi?

Altın ile ilgili olumlu senaryolar konuşabilmemiz için üzerinde ısrarla durmuş olduğumuz gerek orta vadeli yükseliş trendinin üst noktası gerekse fibonacci %38,1’lik düzeltme noktası olarak belirlediğimiz 1432 bariyerinin ilk etapta geçilmesi gerekmektedir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki 1432 bariyeri geçilse de uzun vadeli negatif seyrimizde herhangi bir değişiklik olmayacak olup sadece tepki alışlarının biraz daha devam edeceği düşüncesine sahip olacağız. Çünkü hala daha Altın fiyatlarının son iki yılın en çok dikkat edilen seviyesi olarak belirlediğimiz 1.520 direnci altında hareket ettiğini gözlemlemiş olacağız.

“1385 ve 1335 desteklerinin aşağı yönlü kırılması düşüşlerin devamı için sinyaldir”

Orta vadeli olarak yükseliş trendinin devam ettiğini ancak 1432 seviyesinin (orta vadeli yükseliş trendinin üst noktası) geçilememesi kar satışlarının oluşmasını sağlamış ve bu tutum altın fiyatlarının 1392 seviyesine kadar gerilemesini sağladı. Bundan sonraki süreçte kanalın ortası 1385 ve kanalın alt noktası 1335 destek noktaları düşüşlerin devamı için önemlidir. Özellikle de 1335 desteğinin kırılması yukarıda ifade ettiğimiz düşüş potansiyelini artıracaktır ve böyle bir durumda 1270 ile 1180 yeni hedef olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bütün bu açıklamalarımızı özetlersek orta vadeli yükselişler için 1432 bariyerinin geçilmesini, düşüşlerin devamı içinse 1432 seviyesi altında kalması gerektiğini, ek sinyal olarak da 1335 desteğinin kırılması gerektiğini söyleyebiliriz.

Pivot; 1432

Destek: 1385-1335-1270

Direnç; 1432-1500-1550

altin

NOT: Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız  setıklayın ve formu doldurun.

Add a Comment