EUR/USD’da Hedef 1,20’mi & 1,40’mı…

EUR/USD paritesini teknik olarak incelemeden önce gerek Avrupa gerekse ABD ile ilgili temel bilgiler vermek ve bu bilgiler ışığında teknik analize geçmek istiyoruz. Özellikle 2011 yılında da üzerinde durduğumuz Avrupa borç krizinin 2012 yılında da gündemde olduğunu ve bu durumdan dolayı Euro’nun ciddi anlamda sıkıntıda olduğu gözlemlenmektedir. Her ne kadar Euro’yu ayakta tutmaya çalışsalar da ülkelerin makro-ekonomik politikaları bu duruma engel olmaktadır.

Yunanistan

Portekiz

İtalya

İspanya

İrlanda

Yukarıda yazmış olduğumuz ülkelerin makro-ekonomik olarak sıkıntıda olduğunu ve var olan borçlarının Avrupa Birliği için risk teşkil ettiği gözlemlenmiştir. Daha önce rafa kalkan Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkış senaryoları günümüzde yer almakta ve bu seferde diğer ülkelerin sorunları rafa kalkmıştır. Her seferinde psikolojik olarak önümüze sunulan bu sorunların uzun vadeli çözümler yerine kısa vadeli çözümler sunulması Euro bölgesini kurtarmaktan ziyade bataklığa düşmüş bir insanın çırpındıkça daha da batması misali görünümde olmasını sağlamaktadır.

Peki Yunanistan Euro bölgesinden çıkmalı mı çıkmamalı mı? Genel olarak baktığımızda özellikle Avrupa Birliği yöneticileri Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkma düşüncesine sıcak bakmamıştır. Zaten bu durum gerçekleşme ihtimali olsaydı bu kadar sıkıntıya katlanmaz ve Avrupa Birliği daha ilk günden Yunanistan’a güle güle diyebilirdi. Bu soruna bir de şu açıdan bakmak gerekir! Yunanistan Avrupa Birliğinden çıkarsa tüm sorunlar çözülecek ve her şey tozpembe mi olacak? Bu sorunun cevabına kocaman bir HAYIR diyebiliriz.

Avrupa Birliği Euro bölgesini kurtarmak için ne yapmalı?

Avrupa Birliği yukarıda belirttiğimiz ülkeleri kurtarabilmesi için ( özellikle de Yunanistan’ı) öncelikle kemer sıkma politikalarına devam etmeli ve bu zaman içerisinde de ülke ekonomisine katkı sağlayacak stratejiler üretmelidir. Bunun için de en önemli yol üretimden geçmektedir. Üretim konusunda hiçbir katkı sağlamayan Yunanistan acaba bu tür stratejileri yapma cesaretine girişecek mi? Örneğin; bu konuda Türkiye’yi kendisine rol model olarak seçebilir. 2001 yılından itibaren Türkiye’de gelişen makro-ekonomik stratejiler ve üretimler ülke ekonomisinin üretim anlamında daha başarılı olduğu göstermektedir. Bu tür stratejilerle uzun vadeli Euro bölgesinin rahatlama içerisine girmesi beklenilirken Euro bölgesi yönetimi kısa vadeli geçici çözümler üreterek var olan sorunların sürelerini uzatmaktadırlar. Diğer yandan ECB Başkanı Draghi’nin başa geçmesi ile cesur adımlar atma yolunda ilerleyen merkez bankası ile kemer sıkma politikası üzerinde ısrarla duran Merkel’in Euro bölgesine katkı sağlayacağı görülmektedir.

Gelelim Euro bölgesinin Son Durumuna…

Euro bölgesi için 17 Haziran tarihinde önemli bir seçim var ve bu seçim sonrasında yeni stratejilerin oluşması beklenilmektedir. Sarkozy’den sonra yalnız kalan Merkel, Sarkozy ile olan uyumunu Hollande ile sağlamaya çalışmaktadır ancak bir yandan da eski sözü geçerliliğini de yitirmektedir. Şuanda Euro bölgesi ülkelerinde var olan sorunların hala devam ettiği ve bu durumun Euro bölgesi için sorun teşkil ettiğini, kısa vadeli çözümlerin sadece günü kurtardığını, kurtulmak için de ciddi bir şekilde cefa çekmek gerektiğini söyleyebiliriz.

Avrupa ile ilgili bilgiler verdikten sonra sıra dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD’’ye gelelim.

ABD Ekonomisinde Son Durum:

FED yöneticisi Bernanke bir toplantıda 3. Tur tahvil alım programına yeşil ışık yakarken diğer toplantı da ise 3. Tur tahvil alım programı gerçekleşmeyecek tarzda konuşmalar yapmakta ve bu durumda piyasalarda kısa vadeli spekülasyonlara yol açmaktadır. Genel olarak baktığımızda 2014 yılı sonuna kadar faizleri sabit tutmaya kararlı FED yönetiminde tüm gözler 3. Tur tahvil alım programını başlatıp başlatmamasıdır. Dün yapılan FOMC toplantı kayıtlarına baktığımızda 3. Tur tahvil alım programı ile ilgili “gerekirse başlatırız” söylemi sanki bu ihtimali son koz olarak kullanma görüntüsü içerisinde olduğu görünümünü göstermektedir. Peki FED 3. Tur tahvil alım programına yeşil ışık yakacak mı? Genel olarak tahvil alım programına devam etmesi beklenilen FED’in bu tutumunu seçim öncesi gerçekleştirmesi beklenilmektedir. Genel olarak faizlerde artışa gitmeyen bir ABD 3. Tur tahvil alım programına yeşil ışık yakması kuvvetli bir ihtimal olarak gözlemlenmektedir. En son gelen enflasyon verilerini incelediğimizde %3’ün altında ısrarla bırakmaları faizleri artırmayacağının en önemli sinyali olarak karşımıza çıkmaktadır.

Temel bilgileri sıraladıktan sonra teknik olarak EUR/USD paritesi hakkında bilgi vermemiz gerekirse;

EUR/USD paritesinde 1 Temmuz 2000 yılından itibaren devam ettirdiği kanal hareketine artık ya tamam ya devam diyeceğimiz bir aşamadan geçmekteyiz. Genel görünüm olarak EUR/USD paritesinde uzun vadeli düşüş beklentisi yer almaktadır. Bu durumun en büyük nedeninin Euro bölgesindeki sorunların sürdüğü ve buna bağlı olarak paritenin gerilemesi beklentisi devam etmektedir. Eğer FED’den herhangi bir 3. Tur Tahvil Alım Programı haberi çıkmazsa beklediğimiz düşüşler gerçekleşecek ve parite 12 yıldır devam eden kanalını kıracaktır. Ancak eğer FED 3. Tur tahvil alım programına yeşil ışık yakarsa bu seferde Dolar değer kaybedeceğinden paritenin yukarı yönlü atak başlatması da kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle de paritenin uzun vadeli seyri FED’in ellerindedir.

Fed 3. Tur Tahvil Alım Programına Yeşil Işık YakacakFed 3. Tur Tahvil Alım Programına Yeşil Işık Yakmayacak

Yapmış olduğumuz grafik çalışmasına baktığımızda 1,2670 desteği gerek aylık grafikteki 200 günlük üssel hareketli ortalama gerekse 12 yıldır süregelen kanalın alt noktasıdır. Geçtiğimiz günlerde 1,2689 seviyesine kadar gerileyen parite bu desteği kıramadı ve yukarı yönlü hareket gerçekleştirdi. Şuanda da 1,2720 seviyesinde hareketine devam eden parite de 1,2670 desteğini kırmasına/kırmamasına göre uygun strateji oluşturabilirsiniz. Paritenin 1,2670 desteğini kırması durumunda kısa vadeli olarak 1,2620 ve 1,2510 desteği hedeflenirken uzun vadeli olarak 1,24 ve 1,20 seviyeleri hedef olarak belirlenmiştir.

Peki Kanal Kırılmazsa;

Eğer EUR/USD paritesi 1,2670 desteğini kıramaz ve yukarı yönlü hareketlerini sürdürürse paritede alım pozisyonları açmak için ne yapmalıyım? Alım yaptıktan sonra zarar durdur seviyem ne olmalıdır? Alıma şuanda mı katılmalı yoksa belirli seviyeleri geçmesini gördükten sonra mı katılmalıyım? Burada önemli olan yatırımcının kendi risk anlayışını bilmesi ve hesabına göre uygun işlem hacmini seçmelidir. Örneğin hesabında 100.000$ ‘ı olan bir yatırımcı düşük riskli işlem açmak isterse ancak işlem psikolojisi olarak sabırsızsa şuanda 1,2720 seviyesinde hareket eden parite de anaparasının maksimum %5’i ile yani yaklaşık 4 lotluk bir ALIŞ pozisyonu açarak kazanç/kayıp elde etmek ister. Bunun sonucunda da 1,2670 desteğini kırması ile düşük zararla işlemlerini kapatır ve diğer strateji olan düşüşlerde yer alarak hem kendi işlem stratejisini geliştirmiş olur hem de piyasadaki trendi net bir şekilde belirlemiş olacaktır.

Diğer bir strateji ise ben trendin yönünü net bir şekilde görmek ve buna göre işlem açmak istiyorum diyen yatırımcılardır. Bu yatırımcılar eğer satış pozisyonu açacaksa 1,2670 desteğini kırmasını bekler ve kırılışında satış pozisyonu açarak işleminden kazanç elde eder. Ancak alış pozisyonunda yer almak isteyenler ise öncelikle 1,2670 desteğinin üzerinde kaldığını, günlük kapanışların bu seviyenin üzerinde olduğunu görmesi gerekmektedir. Daha sonra da psikolojik bir direnç olan 1,30 seviyesinin geçilmesini bekleyebilirler ve böyle bir durumunda da Long pozisyonlarında yer alarak gerek kısa gerekse uzun vadeli işlemlerde yer alabilirler.

Eğer parite 1,2670 desteği üzerinde kalırsa kısa vadeli hedef olarak 50 günlük üssel hareketli ortalama olan 1,3535 seviyesi belirlenirken uzun vadeli olarak 12 yıldır devam eden kanalın üst noktası olan 1,4185 seviyesi hedef olarak belirlenmiştir.

NOT: Bütün bu stratejiler yatırımcıların belirli meblağdaki hesaplar için geçerlidir. Hesabında belirli meblağın altında kalan yatırımcılar açmış olacağı pozisyonları olası zarar durumunda marjin hesabına takıldığından yüksek meblağlarda işlem yapan yatırımcıların stratejilerde yer alması gerektiğini dikkatle vurgulamaktayız. Başarılı traderlar arasında yapılan araştırmalarda, traderlar’ın anaparasının maksimum %5’i ile işlem açtıklarını, zararlarını da anaparasının %10’unu geçirmediği görülmektedir. Bu nedenle de gerek psikolojik olarak gerekse işlem stratejisini geliştirmek adına bu tür stratejileri hesaplarınızda kullanmanız, başarılı olma yolunda ilerlemenize neden olacaktır.

Kudret AYYILDIR

GCM Forex Başanalist

Mail: [email protected]

Twitter :KudretAYYILDIR


Add a Comment