Yatırımcı Psikolojisi&Çarpık Düşünce – 3

brain

Yatırım Kararı verirken psikolojik faktörlerin ne kadar önemli olduğunu anlamanız için Çarpık Düşünce 1 ve 2 makalelerini hazırladık. Bu makalelerde, yatırımcı psikolojisini daha kolay anlatabilmek adına bazı işlem stratejileri oluşturuldu ve bu işlem stratejiler, kurgusal bir hikâye ile şekillendirildi. Özellikle hikâye içeriğinde paylaşmış olduğumuz tüm ayrıntılar, piyasa içerisinde bildiğimiz hatta yaşadığımız olayları anımsatacak bir kurgu ile oluşturularak mevcut hataların farkına varılması istenmiştir. 2 bölümlük hikâyemizi tamamladıktan sonra hikâyenin tüm ayrıntılarını inceleyen ve her ayrıntıda yapılan hataların farkına varan yatırımcılar, bundan sonraki yatırım kararı sürecinde trade psikolojisinde önemli adım atmış oldular. Özellikle de hikâyenin son bölümünü tamamlamam konusundaki yoğun geri bildirimler için teşekkür eder, son aşama olan hatalar bölümüne başlamak isterim.

NOT: Hataları değerlendirebilmek için Birinci ve İkinci Bölümde yer alan hikâyeyi bilmemiz gerekmektedir. Bu nedenle de hikâyeyi unutanlar ya da hiç okumayanlar için ilgili bölümlerin incelenmesi önemlidir.

Birinci bölümü incelemek için tıklayınız.
İkinci bölümü incelemek için tıklayınız.

2 bölümlük hikâyemizde yapılan hataları dile getirirken dikkat edilmesi gerekilen en önemli hususların başında, mevcut hataların farkına varılması ve bu hataların işlem hayatınız boyunca karşınıza çıkmasını engellemek adına bazı stratejik değişikliklere gitmeniz gerektiğidir. Hikâyenin sonucunu incelemek ve trade hayatınıza kaldığınız yerden devam etmeniz durumunda, hikâyenin size bir katkı sağlayamayacağını üzülerek belirtmek isteriz. Çünkü mevcut hataların herkes tarafından bilinen ancak dikkate alınmayan hatalar olduğunu, sonucunda da ciddi kayıpların oluşturulduğunu net bir şekilde tekrarlayabiliriz. Bu nedenle de hatalar bölümünü inceleyerek hikâyeyi tamamlayacak yatırımcılar, bundan sonraki yatırım kararlarında daha profesyonel bir yaklaşım ile hareket edebilirler.

İki bölümlük hikâye de gerçekleştirilen hatalar:

20.000$ sermayeye sahip trader, ilk pozisyonu 1 lot olarak açtı ve bu karar, sermayesinin yaklaşık %5’ini riske atan bir yaklaşım olarak kaydedildi. Bu düşünce, başlangıç olarak doğru bir karar olarak düşünülebilir ki yatırımcılarımıza aktardığımız altın kurallardan birincisi olmaktadır.
(Altın Kural – 1: Sermayenizin en fazla %5’i ile işlem açınız!)

Trader, her ne kadar sermayesinin %5’i ile işlem stratejisi oluşturmuş olsa da yatırım kararı için en önemli hatayı işleme giriş yaparken gerçekleştirmiştir. Mevcut pozisyonda risk ve hedef konularında herhangi bir karar vermeden işleme dâhil olduğunu yani Stop Loss ve Take Profit seviyelerinin yer almadığını görmekteyiz. Bu tutum, başarısızlığın başladığı ve hikâyenin bundan sonraki süreçte gerçekleştirilen tüm hataların en temel nedeni olduğunu ifade edebiliriz.

Bu nedenle de işlem açmadan önce mevcut işleminizde ne kadarlık kar ve zarar hedeflediğinizi bilmeniz ve buna uygun kararlar almanız önemlidir. Ne zaman Stop Loss kullansam zarar ediyorum bahanesini unutup, doğru stop loss ve take profit nasıl belirlenir sorusunun cevabını bulmalısınız.
(Altın Kural – 2: Stop Loss ve Take Profit olmadan bir işlem düşünmeyiniz!)

Trader’ın gerçekleştirmiş olduğu işlemde yer vermemiş olduğu Stop Loss seviyesi ve ardından işleminin istediği gibi gitmemesi nedeniyle pozisyonu kapatmak yerine inat edip yine aynı türden pozisyon açması, en büyük hatalarda ikinci sırada yer almaktadır. Bu tür durumlarda zararlı pozisyonu elden çıkartmak en mantıklı ve sağlıklı bir yaklaşımdır. Nasıl olsa dönecek şeklinde açılan aynı tür işlemlerde istatistiksel anlamda başarı şansı çok zayıftır.
(Altın Kural – 3: Piyasa ile inatlaşmayınız!)

Satış pozisyonu açarken yatırımcının düşündüğü strateji, 1.1215 seviyesi altında düşüş trendinin devam ediyor olmasıdır. Ancak işleme giriş seviyesinin 1.0820 olması, 1.0820 – 1.1215 seviyesi arasındaki mesafenin gün içi işlemler için çok doğru bir yaklaşım olmadığını görmemizi sağlamaktadır. Özellikle de trader, gün içi kararlar verirken EURUSD paritesinin günlük işlem hacmini istatistiksel olarak hesaplamalı ve ortalama değerlere uygun yön tahminleriyle gerçekleştirmelidir. Örneğin günlük 100 pip hareket kaydeden bir finansal varlıkta 400 pip fark ile bir yön tayini gerçekleştirmek, mevcut pozisyonun gün içi kapanma ihtimalini zayıflatmaktadır. Bu bağlamda da gün içi işlem oluşturmak isteyen yatırımcılar, ilgili finansal varlığın tüm karakteristik özelliklerini bilmelidir.
(Altın Kural – 4: İşlem açacağınız varlığı tanıyınız!)

STOP LOSS kullanılmaması ve aynı türden inatçılıkla açılan satış pozisyonları, sonucunda sermayenin tümünü riske dahil etme ihtimalinin oluşmasını desteklemiştir. Bu süreci doğru yönetemeyen trader, analiz yöntemlerinde de başarılı olamadığı gibi sağlıklı kararlar alma durumunu da zora sokmuştur. Bu husus 3 farklı sürecin oluşumunu başlatmıştır.

Birincisi, tüm zararlarına karşın açılacak HEDGE pozisyonu,

İkincisi, hesabına eklemeler sağlayarak büyütmesi ve SATIŞ pozisyonuna devam etmesi,

Üçüncüsü ise hesabına eklemeler sağlayarak büyütmesi ve HEDGE pozisyonu açarak dengede tutma isteğidir.

Trader, bu üç senaryo içerisinden üçüncü stratejiyi seçmiştir.
(Altın Kural – 5: HEDGE ancak doğru uygulandığında başarılıdır!)

NOT: 20.000$ sermayesi ve 15.100$ zararı varken trader 20.000$ daha ekleme gerçekleştirmiştir.

Sermayeyi güçlendirmek demek, mevcut duruma kaldığı yerden devam etmek demektir. Pozisyonlarda elde etmiş olduğu zararı görmezden gelerek mevcut analizlerinde hala daha başarılı olduğuna inanan trader, bu esnada oluşan hareketlerde pozisyonlarına devam eder ve sermayesini eritmeyi sürdürür. Oysa burada alınacak en önemli karar, mevcut olumsuz psikolojiden arınmak ve sıfır düşünce ile EURUSD paritesinde yön tayini gerçekleştirecek kararlar almaktır. Ancak bu aşama bıçak sırtı olarak tabir ettiğimiz bir bölgedir. Trader, özellikle de bu aşamada profesyonel destek alması şarttır. Aksi takdirde ne kadar sermaye eklenirse eklensin, trader doğru psikolojiye ulaşamayacağı için herhangi bir başarıya ulaşamayacaktır.

Profesyonel destek almayan ve olumsuz psikoloji ile baş başa kalan trader, bu kez de piyasadaki makro-ekonomik gelişmelerin EURUSD üzerindeki etkisi nedeniyle hatalar yapmaya başlamıştır. Özellikle kısa vadeli dalgalanmalardan olumsuz etkilenen ve karar verme mekanizması sekteye uğrayan trader, anlık işlemlerle hem bakiyenin erimesine katkı sağlamış hem de mevcut süreçteki yıpranma payını artırmıştır.
(Altın Kural – 6: İş işten geçmeden önce muhakkak profesyonel bir yardım alın!)

Sonuç olarak trader’ın son işlemi de kapatması sonrasında 40.000$’lık sermayesinden 28.650$ kalmıştır. Yani totalde 11.950$’lık kayıp elde edilmiştir. Bu tutum, 20.000$ sermaye eklemesi ile birlikte 15.100$’lık zararın azalması anlamına gelir ve trader’ın ikinci bölümü biraz daha olumlu sonlandırmasını sağlamıştır. Ancak unutmayalım ki iki haftalık süreç içerisinde yatırımcının psikolojik olarak karşılaştığı sorunlar ve bu sorunların trade hayatına bakış açısının olumsuzlaştırması, bundan sonraki sürecinde negatif devam etmesini sağlayabilir. Bu nedenle de dünyanın en büyük ve likit piyasası olarak bilinen Forex de işlemler gerçekleştirirken altın kurallar belirlemeyi unutmayınız!

Kudret AYYILDIR
Başanalist

2 Comments

Add a Comment