07 – 11 Nisan 2014 Forex Piyasası Parite, Emtia ve Endeks Haftaya Bakış Analizi

“Piyasalar geçen hafta neyi konuştu?”

Geride kalan hafta küresel piyasalarda, önceki haftalara kıyasla politik ve siyasi gelişmelerin yerini, daha ağırlıklı olarak ekonomik gündeme bıraktığını ifade edebiliriz. Bunun nedenlerinden bir tanesinin ise önem derecesi yüksek makro-ekonomik verilerin bu hafta açıklanmasının olduğunu söyleyebiliriz. Yurtiçi piyasalara göz attığımızda global gelişmelerin yanında varlık fiyatlarının, sonuçlanan yerel seçimlerden etkilendiğini belirtebiliriz.

Önceki haftanın sonlarına doğru BIST-100 endeksinde görülen yukarı yönlü hareketler, iktidar partisinin seçimlerden güçlü bir şekilde çıktığının görülmesi ile geride kalan haftada da devam etti. Türk Lirası ise haftaya değer kazanımları ile başlarken, USD/TRY paritesi Çarşamba günü 2.12’nin altında kadar geriledi. Cuma günü ise ABD’den açıklanan verileri ile Dolar’da görülen kayıplar, kurun 2.10 seviyesine yaklaşmasını sağladı.

İçerideki bu havanın yanında küresel piyasalarda da genel olarak iyimserliğin hafta boyunca etkili olduğunu söyleyebiliriz. Pazartesi günü ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Janet Yellen’ın genişlemeci para politikalarını güçlü bir şekilde savunması varlık fiyatlarında değişimlere yön veren önemli bir faktör olarak dikkat çekti. Wall Street endekslerinde yeni tarihi seviyelerin test edildiği görüldü. Bunun yanında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in, ülkeden son aylarda gelen olumsuz veriler sonrası büyümeyi destekleyici politikalar uygulayacağı beklentilerinin artması, piyasalardaki iyimser havanın korunmasını sağlayan faktörler arasında öne çıktı. Avrupa tarafında ise İngiltere’den gelen tahminlerin altındaki ekonomik verilerin ülkenin para birimi üzerinde baskı oluşturduğu not alınırken, kıtadaki en önemli gelişme, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) toplantısı olarak dikkat çekti.

Global piyasa katılımcıları, ekonomisi çok iyi durumda olmadığı bilenen Euro Bölgesi için ECB’nin herhangi bir adım atıp atmayacağını merakla beklediler. Banka politika faiz oranında değişikliğe gitmezken, basın konferansı sırasında ECB Başkanı Draghi’nin ifadeleri Euro üzerinde etkili oldu. Başkan, önceki toplantılardan farklı olarak, parasal genişlemeye ilişkin konuların Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte ciddi bir şekilde tartışıldığını ifade ederken, gerektiğinde adım atmaya hazır olduklarının altını çizdi. Mario Draghi’nin konuşması sonrasında kıtanın ortak para birimi Euro’da aşağı yönlü hareketler hız kazandı.

Haftanın son işlem günüde ise yatırımcıların dikkati ABD’den gelen kritik verilere odaklandı. FED’in para politikası kararları üzerinde etkili olduğu düşünülen istihdam verileri dikkatle takip edilirken, tarım dışı istihdam değişimi 192 bin ile beklentilerin altında gerçekleşti ve düşüş göstermesi öngörülen işsizlik oranı ise %6.7’de kalarak olumsuz bir tablo oluşturdu. Söz konusu ekonomik göstergelerin ardından Dolar’da sert hareketler gözlemlenirken, geride kalan aya ilişkin tarım dışı istihdam değişimi verisinin 175 binden 197 bine revize edilmesi dikkat çekti. ABD’nin para biriminde ağırlıklı olarak değer kayıplarının öne çıktığı görülürken, özellikle gelişmekte olan ülke para birimleri karışışında Dolar’ın düşüşü daha net görüldü.

Haftanın fırsatı: “ABD – FOMC Toplantı Tutanakları”; ABD’nin Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC), iki gün süren ve 19 Mart’ta tamamlanan toplantısının ayrıntılı tutanakları bu hafta açıklanacak. FED, söz konusu toplantı sonrasında aylık tahvil alımlarını 10 milyar Dolar azaltma kararı alırken, politika faiz oranındaki artış kararını ilişkilendirdiği işsizlik oranı eğişini de terk ettiğini duyurmuştu. Bunun yanında FED’in ABD ekonomisinin işsizlik ve büyüme oranları tahminlerini de aşağı yönlü revize ettiği görülmüştü. 19 Mart’tan akıllarda kalan bir diğer başlık da, ilk kez FED Başkanı olarak basın toplantısına katılan Yellen’ın, gelen sorular karşısında kullandığı ifadeler olarak öne çıkmıştı. Başkan, sonbaharda tamamen bitirilmiş olacağını beklediği tahvil alımları azaltımının tamamlanmasından 6 ay sonra ilk faiz artırımının yapılabileceğini söylerken, FED de ilk kez para politikasındaki adımlar adına bir takvim vermişti.

Mart ayı toplantısının yayınlanacak tutanaklarında yatırımcılar, FOMC üyelerinin kendi aralarındaki fikir ayrılıklarını inceleyecekken, parasal genişlemenin kısılma temposuna ve ilk faiz artırımının ne zaman yapılacağına yönelik ipuçları almaya çalışacaklar. Genişlemeci para politikalarından daha hızlı bir şekilde çıkılabileceği yönünde sinyaller alınması halinde Dolar’da yukarı yönlü hareketler hızlanabilir. Ancak tutanakların satır aralarında FED’in gevşek para politikalarından ayrılmak için aceleci davranmayacağı beklentilerini destekleyecek ifadeler okunursa, ABD’nin para biriminde kayıplar görülebilir.

“Ekonomik takvimde öne çıkanlar”

Japonya – Merkez Bankası Toplantısı; Japonya’da yaklaşık 15 yıldır devam eden durgunluk sürecini sona erdirmek için kararlı olan ülkenin Başbakanı Shinzo Abe ve Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Kuroda, bu hafta piyasaların dikkatle takip edeceği isimler arasında yer alıyor. Nisan ayında devreye giren satış vergisi artışının Japonya’nın durgunluktan çıkmak için uyguladığı genişlemeci politikalarına zorluk çıkaracağı düşünülüyor. Bu paralelde, para politikasını genişletmesi için BOJ’un üzerinde baskıların giderek arttığını ifade edebiliriz. Bu hafta yapılacak olan toplantıya ilişkin piyasa tahminlerine göz attığımızda ise BOJ’un, henüz yeni bir adım atmasının beklenmediğini görüyoruz. Başbakan Shinzo Abe’nin danışmanlarından Etsuro Honda’da, Banka’nın, Nisan ayındaki vergi artışlarının etkisini gördükten sonra Mayıs ayında bir karar verebileceğini ifade etmişti. Ancak BOJ’un sürpriz bir şekilde para politikasını genişletici bir adım atması halinde Yen’de sert değer kayıpları görülebilecekken, Nikkei 225 endeksinde de yükselişler gözlemlenebilir. Banka’nın bekle-gör politikasına devam etmesi ve herhangi bir değişikliğe gitmemesi halinde ise ülkenin para biriminde bir miktar değer kazanımları izlenebilir.

İngiltere – İmalat Üretimi; Ocak ayında %0.4 artış kaydeden İngiltere’nin imalat üretimine ilişkin Şubat ayı beklentisine göz attığımızda, %0.3’lük bir yükseliş gerçekleşmiş olmasının tahmin edildiğini görüyoruz. Geride kalan hafta ada ülkesinden gelen PMI verileri olumsuz bir tablo çizerken, Mart ayında da söz konusu rakamların çok iyi bir görünüm sergilediğini söyleyemeyiz. İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) toplantısı öncesinde Sterlin’de etkili olabilecek verinin beklentinin üzerinde açıklanması ülkenin para biriminde yükselişler görülmesini sağlayabilecekken, tahminin altındaki rakamlar kayıplara yol açabilir.

ABD – İş Olanakları (JOTS); Şubat ayında ABD’nin istihdam piyasasındaki gelişmelere ait bilgiler verecek olan iş olanakları verisi (Job Openings and Labor Turnover Summary – JOLTS), FED tarafından da izlenen bir makro-ekonomik gösterge olduğu için piyasalarda etkili olabilir. Tarım dışı istihdam değişimi ve işsizlik oranı gibi rakamlara göre daha geç açıklandığı için söz konusu veri kimi zaman göz ardı edilse de, yine de FED’in para politikası tarafındaki kararlarını tahmin edebilmek adına yakıdan izlenmektedir. İş olanaklarının bu kez 3.99 milyon olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Avustralya – İstihdam Değişimi; Herhangi bir değişiklik olmasının beklenmediği işsizlik oranı rakamı ile aynı zamanda açıklanacak olan istihdam değişimi verisi, Avustralya Merkez Bankası’na (RBA) yönelik beklentilerin fiyatlanmasını sağlayabileceği için ülkenin para birimi (AUD) üzerinde sert hareketlere yol açabilir. İşsizlik oranındaki %6.0’lık datanın değişiklik göstermemesi halinde istihdam değişiminin etkisi ise daha net görülebilir. 14.3 bin Avustralyalının Mart ayında iş bulmuş olmasını göstermesi beklenen verinin, tahminlerden farklı açıklanması halinde Avustralya Doları’nda sert fiyat değişimler gerçekleşebilir.

Çin – Ticaret Dengesi; Şubat ayına ait açıklanan ticaret verilerinde Çin’in ithalatının %10.1 gerilediği, ihracatının ise %18.1 azaldığı görülmüştü. Bu paralelde, sürpriz sayılan rakamlar sonrasında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi yaklaşık 23 milyar Dolar ticaret açığı vermişti. Mart ayına ilişkin beklentiyi incelediğimizde ise 0.9 milyar Dolar tutarında bir dış ticaret açığı gerçekleşmesinin beklendiğini görüyoruz. Çin’in, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi önemli ticaret ortaklarının finansal varlıklarının fiyatında etkili olabilecek veri, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin sermaye piyasalarında ve para birimlerinde de değişikliklerin oluşmasına neden olabilir. Bunun yanında altın ve bakır gibi emtialar ile birlikte, ham petrolün üzerinde de sert değişikliklere yol açabilir. Dolayısı ile Çin’in ticaret dengesi rakamları piyasaların risk algısını etkileyebileceği için haftanın önemli ekonomik göstergeleri arasında değerlendirilebilir.

İngiltere – Merkez Bankası Toplantısı; Son bir yıllık periyotta önemli bir toparlanma gösteren İngiltere ekonomisi için geride kalan hafta içerisinde iyi veriler gördüğümüzü söyleyemeyiz. İngiltere Merkez Bankası’nın (BOE) bu haftaki toplantısında para politikası tarafında yeni bir adım atılması beklenmese de, Şubat ve Mart ayında ilişkin nispeten zayıf kalan rakamların değerlendirileceği tahmin ediliyor. Banka’nın %0.50 ile tarihi düşük seviyede olan faiz oranını sabit bırakacağı öngörülürken, 375 milyar Sterlin tutarındaki toplam parasal genişlemesini de değiştirmesi beklenmiyor. BOE tarafından atılacak herhangi bir adım sürpriz olarak değerlendirilecekken, ada ülkesinin para biriminde çok sert hareketlerin görülmesine neden olabilir.

ABD – İstihdam Talepleri; Geride kalan hafta 326 bin Amerikalının işsizlik sigortasından yararlanmak için başvuruda bulunduğunu gösteren istihdam talepleri verisi, 4 hafta sonra ilk kez tahminlerin üzerinde olumsuz açıklanmıştı. 5 Nisan ile biten haftada ise rakamın 314 bin başvuru ile olumlu bir veriye işaret etmesi bekleniyor. Tahminlerin altında ya da üzerinde açıklanacak istihdam talepleri verisi ABD Doları üzerinde etkili olabilir.

Çin – Enflasyon Oranı (CPI); Son 4 ayda %3.2’den %2.0’a kadar gerileyen Çin’in enflasyon oranı, ülkede büyümenin hız kestiği yönündeki endişeleri destekleyen bir düşüş göstermişti. Ticari aktivitelerin güç kaybetmiş olabileceği yönünde yorumlanan Asya’nın en büyük ekonomisinin CPI verisi, küresel piyasalarda birçok finansal enstrüman üzerinde etkili olabilir. Ticaret dengesi rakamlarından sonra Avustralya, Yeni Zelanda ve gelişmekte olan ülke para birimlerinde, ayrıca değerli maden ve enerji fiyatlarında da sert fiyat değişimlerine neden olabilir.

ABD – Enflasyon Oranı (PPI); ABD Merkez Bankası (FED), istihdam piyasasındaki değişimlerin yanında enflasyon rakamlarını da yakından izlemektedir. Her ne kadar tüketici fiyat endeksi (TÜFE – CPI) FED için daha önemli bir makro-gösterge olarak değerlendirilse de, üretici fiyat endeksi (ÜFE – PPI) de dikkatle takip edilmektedir. Şubat ayında %0.1 düşüşe işaret eden PPI verisinin, ABD’deki soğuk hava koşullarının bir miktar geride bırakılmasının ardından Mart ayında %0.1 yükselerek toparlanma göstermesinin beklendiğini görüyoruz. Açıklanacak verinin beklentiden farklı olması halinde ABD endekslerinde ver Dolar üzerinde etkili olabileceğini ifade edebiliriz.

ABD – Öncü Michigan Hassasiyeti; Geçtiğimiz ay açıklanan öncü Michigan hassasiyeti verisi 79.9 olarak gerçekleşirken, ayın sonunda yayınlanan nihai veri ile rakam 80.0’a revize edilmişti. Tüketici güvenine ilişkin bilgiler verecek bu haftaki öncü verinin ise 81.2 ile Şubat ayındaki seviyesine yükselmesi bekleniyor. ABD ekonomisinin yaklaşık %70’i tüketici harcamalarına dayandığı için, Michigan Üniversitesi’nin hazırladığı anket sonucu oluşturulan endeks yakından takip edilmektedir. Verinin beklentinin üzerinde açıklanması Dolar’da yükselişlerin görülmesini sağlayabilecekken, tahminin altında kalacak bir rakam, ülkenin para biriminde kayıplara neden olabilir.

Önemli NOT: Analizler içerisinde söz edilen beklentiler ve ekonomik verilere ilişkin beklenti rakamları, 4 Nisan 2014 tarihinde saat 17:30’da tamamlanan çalışmalar sonucu belirlenmiştir. Beklentiler analist ve ekonomistlere yapılan yeni anketler, ya da piyasa dinamiklerindeki farklılaşmalar sonucu haftanın ilerleyen günlerinde değişiklik gösterebilmektedir. Bu nedenle hafta içerisinde GCM Forex Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan günlük analizlerde güncellenebilecek beklenti ve beklenti rakamlarını takip etmeniz önem taşımaktadır.

EUR/USD ANALİZİ

ECB faizde değişikliğe gitmedi fakat Draghi son toplantıda önceki toplantılara göre daha çok “gevşeme’den” bahsetti. ECB genel olarak bölge ekonomisinde gidişata dair pozitif duruşunu koruyor ama düşük, hatta sürünen enflasyon bu duruşu sorgulatıyor. Negatif faizden bahsedilmesi, gerektiğinde bütün imkânların kullanılıp ne gerekiyorsa yapılacaktır güvencesinin verilmesi yeni değil fakat son toplantında vurgu çok daha güçlü, ya da piyasa bu şekilde algıladı. Her ne kadar sözlü yönlendirmeden ziyade aksiyon bekleniyor olsa da Draghi’nin kullandığı ifadeler zayıf Euro bekleyenler için iyi haber. Draghi de Yellen benzeri bir takvimden bahsetti, enflasyon paskalya tatiline kadar düşük kalırsa ECB’den söylem yerine eylem bekleyenlerin sayısı artacak.

Parite haftaya 1.3750 seviyesinden başlamıştı. ABD tarafında gelen veriler doların değerinde değişiklik yapacak güçte gelmeyince, Draghi’nin gevşeme-faiz indirim sinyalleri pariteyi değersiz euro beklentisiyle 1.37 seviyesine kadar çekti. 50 günlük ortalama 1.3735 seviyesinde, bu seviye altında olmak zayıflık işareti fakat haziran 2012’de başlayan yükseliş trendi hala korunuyor. Kısa vadede 1.3750 üzerine çıkılamazsa 1.3650 seviyesine kadar geri çekilme yaşanabilir. 1.3750 seviyesi üzerinde günlük kapanışlar gerçekleşirse yukarıda ilk hedef 1.3830 olabilir.

Destek: 1.3700-1.3650-1.3500

Direnç: 1.3750-1.3830-1.3945

eurusd

GBP/USD ANALİZİ

“Genel görünüme baktığımızda yukarıda da ifade ettiğimiz gibi yükseliş trendi ve bu trend için kanlın alt noktası olan 1,6460 seviyesi önemini korumaktadır. Bu seviyesi üzerinde gerçekleştirilecek günlük kapanışlar yükseliş trendin devamı için önemlidir. Bu tutum devam ettiği müddetçe 1,6745 ve 1,6880 seviyelerine doğru yukarı yönlü atak görmemiz sürpriz olmayabilir.”

Yukarıdaki açıklama geçtiğimiz hafta sizlerle paylaşmış olduğumuz haftaya bakış analizinin bir bölümüdür. Özellikle 1,6460 seviyesinin önemini vurgularken yükseliş trendinde kanalın alt noktası olmasından yola çıkmıştık. GBPUSD paritesi 1,6460 destek noktasından almış olduğu güç ile hafta içerisinde 1,6683 seviyesine kadar yükseldi ve şuanda da 1,6580 seviyesinde hareketlerine devam etmektedir.

Bugün ise aynı grafiği incelediğimizde yükseliş trendinde kanalın alt noktası 1,6460 seviyesinden 1,6550 seviyesine revize edildiğini görüyoruz. Bu nedenle de bu hafta 1,6550 destek noktası dikkatle takip edilmelidir. Eğer GBPUSD paritesi 1,6550 seviyesi üzerinde kalabilir ve bu seviye üzerinde günlük kapanışını sürdürebilirse yukarı yönlü hareketlerini 1,6685 ve 1,6785 seviyelerine kadar taşıyabilir.

GBPUSD paritesi için satış baskısının oluşacağını düşünen Forex işlemcileri ise 1,6685 seviyesinden gerçekleştirilecek olası dönüşleri ya da 1,6550 destek noktası altında gerçekleştirilecek 2 gün art arda günlük kapanışı incelemelidir. Eğer bu şartlar sağlanırsa 1,6460 ve 1,6375 seviyeleri gündemimizde yer alabilir.

Destek; 1,6550-1,6460-1,6375

Direnç; 1,6685-1,6785-1,6915

gbpusd

USD/TRY ANALİZİ

Genel olarak gelişen ülke para birimlerinin dolara karşı değer kazandığı bir haftayı geride bırakıyoruz. Bitirdiğimiz haftada Brezilya reali’nde yaklaşık %0.65, Güney Afrika randı’nda % 0.55 , Hindistan rupi’sinde % 0.25, Rus rublesi’nde % 1.60 oranında değer kazancı yaşanırken Türk Lirası’ndaki ayrışma dikkat çekici, TL haftayı yaklaşık %3.65 oranında değer kazancıyla kapatmak üzere. Yellen’ın faiz artışı için takvim vermesinden sonra kendisinden gelen ifadeler gelişen ülkelere çok geniş olmasa da bir hareket alanı açtı. Haftanın son işlem günü gelen tarım dışı istihdam rakamı Fed’i faiz artırımı için karar almada hızlandırıcı etkiye sahip olabilecek kadar kuvvetli gelmedi. Gelişen ülkelere para girişi devam ediyor.

TL için son dönemde asıl odak noktası siyasi gündem-yerel seçim başlığıydı. Yerel seçim piyasaları rahatlatacak sonuçla gelince faizde büyük değişiklik olmasa da borsada yükseliş, kurda gerileme yaşandı. Diğer bir gündem maddesi ise rating şirketlerinin ülke değerlendirmeleriydi. Cuma sabah saatlerinde Fitch’den gelen açıklamada görünüm ve notta bir değişiklik yapılmadı, bilinmeyen risklerden de bahsedilmedi, sırada Moody’s var. Her ne kadar bizim beklentilerimiz içinde olmasa da, bu hafta gelen yüksek enflasyon TCMB’den gelebilecek faiz indirimini en azından haziran sonuna kadar erteletmiş gibi görünüyor. Hafifleyen iç siyasi risk, ABD verileri, Fed’in genel tavrı, gelişen ülkelere ilgi ile birleşince TL için kendi kulvarındaki para birimlerine nazaran ciddi bir ayrışma yarattı.

2.17 seviyesi şubat ortasından bu yana görülmeyen, güçlü bir destek seviyesiydi. Yukarıda saydığımız başlıklarla bu destek kırıldı. 2.17 desteğinin kırılmış olmasının yanı sıra mayıs 2013’de başlayan yükseliş trendinin aşağı yönde test ediliyor olmasına dikkat çekeriz. 2.14 seviyesi altında günlük kapanışlar gerçekleşiyorsa yükseliş trendinin kırılmış olma ihtimali kuvvetlenebilecek. Aşağıda ilk güçlü destek 2.10-2.08 aralığında. Önümüzdeki hafta gelişen ülkelere dair algı kaldığı yerden devam eder, tam olarak bittiğini söyleyemeyeceğimiz iç politika tarafında beklenmeyen bir gerilim yaşanmaz ve 11 nisan Cuma günü Moody’s ülke görünümünü negatife çekmezse hızlıca bahsedilen destek bölgelerinin test edilmesi mümkün. Yukarı yönlü hareketlerde 2.17 seviyesi eski destek-yeni direnç konumunda.

Destek: 2.10-2.08-2.00

Direnç: 2.17-2.22-2.25

usdtry

USD/JPY ANALİZİ

USD/JPY paritesinin, uzun süredir devam eden pembe ile belirttiğimiz bant (100.72 – 101.07) üzerinde tutunma çabalarının başarıya ulaştığını ve yükselişlerin bu bant üzerinde desteklendiğini görüyoruz.

Haftalık grafiği incelediğimizde, yükseliş trendinde kanalının alt noktası ve aynı zamanda da 34 günlük üssel hareketli ortalama olan 101.07 seviyesi üzerinde yukarı yönlü baskıların devam edebileceği yönündeki beklentimiz sürmektedir. Daha kısa vadeli incelediğimizde ise 102,85 desteği üzerinde kalma isteği ve bu istek ile yukarı yönlü hareketlere devam etmesi dikkat çekicidir. Bu nedenle de 102,85 kontrol noktası üzerinde 104,30 ve 105,45 seviyeleri hedeflenebilir.

USD/JPY paritesinde aşağı yönlü beklentisi olan forex katılımcılarının ise, kritik önemini belirttiğimiz 105.45 seviyesinden gerçekleştireceği olası dönüşünü ya da kontrol noktası olarak belirlediğimiz 102,85 destek noktasının kırılmasını beklemeleri gerekmektedir.

NOT: 105,45 seviyesi gerek haftalık gerekse aylık grafikte çok önemlidir. Özellikle de aylık grafikte mevcut uzun vadeli düşüş kanalının üst noktası olarak belirlenmektedir. Bu bağlamda da özellikle 110, 120 gibi hedefleri konuşabilmek için henüz erken olduğunu, Japonya hükümetinden gelecek olası açıklamalar ile 105,45 üzerindeki haftalık & aylık kapanış sonrası bu tür düşünce yapısına girmenin doğru olabileceğini ifade edebiliriz.

Destek: 102.85–101.07–99.14

Direnç: 104.30–105.45–106.50

usdjpy

HAM PETROL ANALİZİ

Ham petrol fiyatlarında uzun vadede devam etmekte yükselişlerin, kahverengi renkle belirttiğimiz düşüş trendiyle baskılandığını görüyoruz. Buna bağlı olarak da Nisan ayının ilk haftasındaki hareketlerin, bir önceki hafta yaşanan hareket bandı içinde sıkışık hareketler gerçekleştirdiğini söyleyebiliriz.

Ham petrol fiyatını haftalık grafikte incelediğimizde, uzun vadeli yükseliş trendi içinde kısa vadeli (mavi renkle belirttiğimiz) yükseliş kanalının aktif bir şekilde devam ettiğini görmekteyiz. 98,29 olarak gözlemlediğimiz mavi renkli kanalın alt noktası ayı zamanda da bollinger bandının alt noktasıdır. Ham Petrol bu seviye üzerinde kaldıkça yukarı yönlü baskıların devam edeceği yönündeki beklentimiz sürmektedir. Yükselişlerde 104.61 seviyesi kritiktir. Aynı zamanda bollinger üst bandı üzerinde bulunan 104.61’in geçilmesi fiyatların 108.15’leri hedeflemesini sağlayabilir.

Ham petrol fiyatında negatif bir beklenti içerisinde yer alan Foreks işlemcileri kritik 104,61 direncinden gerçekleştirilecek olası dönüşü ya da 98,29 destek noktasının aşağı yönlü kırılmasını takip etmelidir.

Destek: 100,00-98.29–96.22

Direnç: 102,60-104.61–106,50

petrol

ALTIN ANALİZİ

Geçen haftaki bültenimizde altını değerlendirirken bir gözümüz Yellen’da bir gözümüz hisse senetleri piyasasında olmalı diyorduk . Fed tarafına bakarsak, doları hızlıca değerli kılacak hamleler şimdilik beklenmiyor, gelen ekonomik veriler aceleci olmayı gerektirecek boyutta değil. Bu durum altın için nefes alma imkanı yaratabilir. Hisse senetleri tarafında ise altın için aynı imkanı bulmak zorlaşıyor. Endeksler zirvelerini zorluyor, risk iştahında azalma yok.

1390 seviyesinden başlayan gerileme kısa vadede son bulmuş olabilir, bunun teyidini önümüzdeki hafta alabileceğiz. Günlük ve haftalık bültenlerimizde 1285 seviyesinin öneminden bahsetmiş, bu seviye kırılırsa 1275-1250 aralığına geri dönüşten bahsetmiştik. Yükseliş ümitlerinin korunabilmesi için 1300 doların üzerine çıkılmalıydı, haftanın son işlem günü, ABD verileriyle 1300 denemesi yaşandı. En az 3 gün sonu kapanışı 1300 seviyesi üzerinde olmazsa kısa vadede düşüş bitti demek mümkün olmayacak, tekrar 1285 seviyesinin görülmesi olasılık dahilinde. Fiyat 50 günlük (1309) ortalamanın altında, 1309 seviyesi aşılabilirse yükseliş bekleyenler biraz daha rahatlayabilecekler. 200 günlük ortalamanın (1297) altında olmaksa aşağı yönde baskının devamı anlamına gelecek. Grafikte altın kritik seviyelerde, henüz tam bir karar aşamasında görünmüyor. Trend olaraksa 1200 seviyesinden başlayıp 1390 seviyesine kadar süren kısa vadeli yükseliş trendi bitti,1800 dolardan başlayıp 1180 seviyesine kadar devam eden düşüş trendinden kurtulma çabası ise devam ediyor.

Borsa endekslerini, ABD tahvillerini takip etmeye devam ediyoruz. Hisse senetleri piyasası da kritik seviyelerde, ya şu anki zirveler aşılacak ya da geri çekilme yaşanacak. O yüzden önümüzdeki hafta altın için kritik bir hafta olabilir.

Destek: 1285-1275-1250

Direnç: 1300-1309-1320

altin

DAX30 ANALİZ

3 Haziran 2013 tarihinde 5916 seviyesinden başlayan yükseliş trendinin günümüzde de devam ettiğini, gün içerisinde ABD’den gelen olumsuz Tarım dışı istihdam ve İşsizlik oranı verisi ile birlikte mevcut yükselişlerini devam ettirdiğini ve tarihi zirve olarak adlandırdığımız 9800 seviyesine yaklaşmak isteyeceğini ifade edebiliriz.

Teknik olarak Dax30 endeksini incelediğimizde 8972 ile 9800 seviyeleri arasında bant hareketi gerçekleştirdiğini, 9400 seviyesinin de kontrol noktası olduğunu ifade edebiliriz. Bu nedenle de 9400 destek noktası yeni haftanın önemli seviyesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Endeks eğer 9400 seviyesi üzerinde kalabilirse bandın üst noktası olan 9800 seviyesini yeniden test etmek ve ardından karar vermek isteyebilir. DAX30 endeksi özellikle yükseliş treninde kanalın üst noktası olan 10155 seviyesini test etmek istiyorsa 9800 üzerinde kalması ve en az 2 gün günlük kapanış gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şart sağlanabilirse 9999 ve 10155 seviyeleri test edilebilir.

Endeks için negatif baskının oluşacağını düşünen Forex katılımcıları 9800 direncinden gerçekleştirilecek olası dönüşünü ya da 9400 destek noktasının aşağı yönlü kırılmasını takip etmelidir.

Destek: 9550-9400-9190

Direnç: 9800-9999-10155

dax30

S&P500 ANALİZ

24 Haziran 2013 tarihinde 1552 seviyesinden başlayan yükseliş trendinin günümüzde de devam ettiğini, gün içerisinde ABD’den gelen olumsuz Tarım dışı istihdam ve İşsizlik oranı verisi ile birlikte mevcut yükselişlerini devam ettirdiğini ve tarihi zirve olarak adlandırdığımız 1887 seviyesini geçtiğini görmekteyiz. Böylelikle 7 Mart 2014 tarihinde kaydedilen zirve noktası 1887 seviyesi bugün geçilerek zirve noktası egale oldu ve şuan ki tarihi zirve noktası 1891,50 olarak belirlenmiştir.

Teknik olarak S&P500 endeksini incelediğimizde 1843 destek noktasının önemli olduğunu, bu destek noktası üzerinde kaldığı müddetçe yükselişlerine devam etmek isteyeceğini ifade edebiliriz. Eğer S&P500 endeksi 1843 destek noktası üzerinde kalabilirse yukarı yönlü hareketlerini 1900 ve 1915 seviyesine kadar sürdürebilir. İlaveten uzun bir süredir etkisini hissetmiş olduğumuz 1887 seviyesi üzerinde haftalık kapanışını gerçekleşmesi yukarı yönlü hareketlerin devamı için önemlidir.

Endeks için negatif baskının oluşacağını düşünen Forex katılımcıları 1915 direncinden gerçekleştirilecek olası dönüşünü ya da 1843 destek noktasının aşağı yönlü kırılmasını takip etmelidir.

Destek: 1867-1843-1827

Direnç: 1900-1915-1930

s&p500

GCM Forex Haftalık Bülteni Hazırlayanlar:
Araştırma Müdürü: Erdoğan Turan – “EURUSD, USDTRY ve Altın Analizi”
Başanalist Kudret Ayyıldır –“GBPUSD, Dax30 ve S&P500Analizi”
Analist Sermet Doğan – “Makro-Ekonomik Gelişmeler”
Yardımcı Analist Umut Tuncer – ” USDJPY ve Ham Petrol Analizi”

NOT:Bu analizler GCM Forex’den izinsiz olarak yayınlanamaz, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

http://www.gcmforex.com/

Günlük piyasa analiz ve yorumları ücretsiz e-posta adresinize gelmesini istiyorsanız tıklayın ve formu doldurun.

Add a Comment